بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلشَّمۡسِ وَضُحَىٰهَا ١

Andolsun güneşe ve aydınlığına.

– İbni Kesir

وَٱلۡقَمَرِ إِذَا تَلَىٰهَا ٢

Ardından gelmekte olan aya.

– İbni Kesir

وَٱلنَّهَارِ إِذَا جَلَّىٰهَا ٣

Onu açığa çıkardığında gündüze,

– İbni Kesir

وَٱلَّيۡلِ إِذَا يَغۡشَىٰهَا ٤

Örtüp bürüdüğünde geceye,

– İbni Kesir

وَٱلسَّمَآءِ وَمَا بَنَىٰهَا ٥

Göğe ve onu bina edene,

– İbni Kesir

وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا طَحَىٰهَا ٦

Yere ve onu yayana,

– İbni Kesir

وَنَفۡسٖ وَمَا سَوَّىٰهَا ٧

Nefse ve onu düzenleyene,

– İbni Kesir

فَأَلۡهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقۡوَىٰهَا ٨

Sonra da ona, hem kötülüğü hem de takvayı ilham edene,

– İbni Kesir

قَدۡ أَفۡلَحَ مَن زَكَّىٰهَا ٩

Onu arıtan, gerçekten felaha ermiştir,

– İbni Kesir

وَقَدۡ خَابَ مَن دَسَّىٰهَا ١٠

Ve onu örtüp kirleten ise muhakkak ziyana uğramıştır.

– İbni Kesir

كَذَّبَتۡ ثَمُودُ بِطَغۡوَىٰهَآ ١١

Semud, azgınlığı yüzünden yalanladı.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu